EN İYİ 10 EĞİTİM FİLMİ
Merhabalar,
Bu yazımızda en iyi 10 eğitim filminden bahsedeceğiz. Bu listeyi ünlü film puanlama sitesi olan imdb ‘den yararlandık.
1- HER ÇOCUK ÖZELDİR (8.4 PUAN, 2007)
Her Çocuk Özeldir, problemli bir çocuk ve onun hayatını değiştiren bir öğretmenin hikayesini anlatıyor.
Karşımızda yaramaz, tembel, kavgacı bir çocuk var: Ishaan… Acaba öyle mi?Hikayemiz Ishaan’ın okulunda başlar, ödevlerini yapmayı çok önceleri bırakmış delikanlımız. Kafasında sadece hayal ettiği kendi dünyası var. Öğretmenleri, arkadaşları ondan acayip şikayetçi. Geçen sene 3. sınıfta kaldığı için bu yıl tekrarını okuyor ama gram ilerleme yok. Sınıfının birincisi olan abisi Yohaan’a bakıldığında ikisinin kardeş olduğuna kimse inanmaz. Prensipli babamız bir türlü yola getiremiyor oğlunu. Çaresiz annesinin elinden ise sadece gözyaşı dökmek geliyor. Geriye bıraktığı kariyeri, senelerdir verdiği emeği para etmemiş. Artık son çareyi Ishaan’ı yatılı okula yollamakta bulur.
2- 3 APTAL (8.4 PUAN, 2009)
Mühendislik okuyan 3 öğrenci ve profesörleri arasında yaşananlar, dostluk kavramını beyaz perdeye yansıtırken eğitim sistemini de sert ve eğlenceli bir şekilde eleştirir niteliktedir.
3 Aptal’da Rancho Chhanched, Farhan Qureshi ve Raju Rastogi Hindistan’ın en önemli bir okulunda mühendislik okuyan ve okulun yurdunda aynı odada kalan üç öğrencidir. Raju ailesini fakirlikten kurtarma gibi bir ideale sahipken Farhan ailesinin isteği doğrultunda bu bölümü seçmiştir. Rancho ise makinelere duyduğu tutku nedeniyle mühendis olmayı istemektedir. Bu üçlü ve profesörleri Viru arasında yaşananlar, dostluk kavramını beyaz perdeye yansıtırken eğitim sistemini de sert ve eğlenceli bir şekilde eleştirir niteliktedir.
Son dönemin fazlasıyla dikkat çeken yapıtlarında biri olan film Hindistan’ın en çok izlenen filmlerden biri olurken özellikle Amerika’da da bir hayli dikkat çekmişti.
3- CAN DOSTUM (8.3 PUAN, 1997)
Son derece etkileyici bir başarı öyküsüne odaklanan film, bu başarılı senaryosunu Akademi Ödülleri’nde kazandığı Oscar heykeliyle taçlandırmıştı.
Can Dostum’da Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zeka seviyesine sahip, MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkansız olan bu problemi rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına çarptırılan gencin, bu beladan kurtulabilmek için profesöre ihtiyacı vardır.
Son derece etkileyici bir başarı öyküsüne odaklanan film, bu başarılı senaryosunu Akademi Ödülleri’nde kazandığı Oscar heykeliyle taçlandırmıştı.
4- ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ (8.1 PUAN, 1989)
John Keating, sıkı disiplinli ve ezbercilikten boğulmuş öğrencilerin ufkunu açar. Edebiyatın ve sanatın hayatta insan için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu vurgular. Bir gün derse gelir ve bütün öğrencileri kendi masasının üzerine çıkartır. Ve der ki, “hayata sadece kendi bakış açınızdan bakmayın eğer tepeden bakarsanız sizden farklı olan insanların hayatlarına da dokunabilirsiniz”
“Ölü Ozanlar Derneği”, hakikaten devrimci bir bakış açısına sahip olan kitap/filmlerden birisi… Gerek anlatımı, gerekse de başroldeki Robin Williams’tan genç oyunculara dek, herkesin üst düzey performans göstermesi filme lezzet katıyor. Filmde yer yer gerçeküstü göndermeler ve arkadaşlar arası dayanışmayı çok etkili bir şekilde dışavuran sahneler mevcut… 1950’lerin Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek olan ancak gerikafalılığın iktidarda olduğu bir okuldur. Okul yönetiminin muhafazakar ve ortodoks tavırları okulu öğrenciler için sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline getirmektedir. Fakat yeni İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla çok şey değişecektir… Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu tavrına son derece zıt bir profil çizmektedir. Öğrencilerini şiir ve nitelikli edebi yapıtlarla tanıştıran Keating onların pek çoğu üzerinde derin bir etki yaratır ve onların geleceğe dair hayallerinin şekillenmesini sağlar. Elbette Keating’in yaklaşımının okul yönetimi tarafından farkedilmesi ve üstüne gidilmesi uzun sürmeyecektir. Fakat okul müdürü Nolan Keating’i okuldan uzaklaştırma kararı aldığında hayatlarını değiştirdiği öğrencileri Keating’i savunmak için harekete geçerler. 1989’da dört dalda Oscar’a aday olan Ölü Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti. Williams’ın da, ilerici öğretmen rolüyle destan yazdığını ve kariyerinin en iyi oyunlarından birini çıkardığını da söylemek mümkündür…
5- KARANLIĞIN İÇİNDEN (8.1 PUAN, 1962)
Bebeklik çağından itibaren kör, sağır ve dilsiz olan Amerikalı Pedagog ve aktivist Helen Keller’in hayatını anlatan filmdir.
Oldukça eski olan bu film 2005 yılında Black adıyla Hint sinemasının başarılı yapımları arasına girmiştir. Ayrıca ülkemizde de Black filmi Uğur Yücel tarafından Beni Dünyam adıyla beyazperdede gösterilmiştir.
Pette Duke’un canlandırdığı genç Helen Keller’ın dünya ile iletişim bağı yok denecek kadar azdır. Hayatının geri kalan bölümünü nasıl geçireceği koca bir bilinmeyendir. Perkins Enstitüsü’nden gelen yarı görme özürlü Annie Sullivan (Anne Bancroft), Helen’e rehberlik etmeye başlar. Genç kızın, dünya ile arasına kurduğu karanlık duvarı yıkmak hiç de kolay olmayacaktır.
6- KORO (7.9 PUAN, 2004)
1948 senesinde Clement Mathieu isimli bir müzik öğretmeni çocukları rehabilite etme amaçlı bir yatılı okula müdür olarak atanır. Buradaki baskıcı eğitim ve çocukların umursamaz tavırları başta onu hayalkırıklığına uğratır. Ancak Clement müziğin gücüyle zorlukları aşacağına inanmıştır.
Fond de l’Etang, Fransa’da bir sayfiyede sorunlu erkek çocukları için eğitim veren bir yatılı okuldur. 20. yüzyılın ortalarında, egoist, disiplin delisi bir müdür olan M. Rachin tarafından yönetilmektedir. Felsefesi aksiyon-reaksiyon şeklindedir. Ancak onun sistemi asi yaradılışlı çocuklar üzerinde hiçbir işe yaramamakla beraber ters tepkiye neden olmaktadır. Bir gün okula M.Clement Mathiue adında yeni bir eğitmen gelir. Orta yaşlardaki bu adam hayatı boyunca birçok şey için çabalayıp hayattaki yerini bulmaya çalışmış biridir. Her ne kadar çocukları ziyadesi ile haylaz bulsa da M. Rachin’in fikirlerine inanmaz.Tek çare en iyi bildiği aracı kullanmaktır. Müzik her derde deva olabilecek evrensel bir güçtür nihayetinde. Okul dahilinde kurduğu koro ile herkesin hayata bambaşka bir pencereden bakmasını sağlayacaktır. Koro en iyi yabancı film dalında Oscar ve Altın Küre adaylığı ile birlikte pek çok adaylık kazanan bir filmdir. Fransa’daki Sezar Ödülleri’nde En İyi Müzik ve Ses Ödüllerini almıştır.
7- KAHVALTI KULÜBÜ (7.9 PUAN, 1985)
Onlar, yani ortak noktası bulunmayan ve okulun kütüphanesinde bir Cumartesi günü geçirme cezası alan beş öğrenci. Saat 7’de birbirlerine söyleyecek bir şeyleri yoktu ama saat 4’te birbirlerinin ruhundan anlayan iyi birer arkadaş olmuşlardı.
1985 yılına ait bir gençlik klasiği ile karşı karşıyayız. Filmde bir nerd “inek öğrenci modeli”, atletik bir sportmen, bir freak “ucube anarşist”, bir entelektüel ve bir “sarışın” aralarında keşfedecekleri ortaklığa doğru yol alacaklardır. Amerikan lise hayatından bu beş benzemez, cezalı oldukları cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek gibi bir işkenceye maruz kalmışlardır. Bir yandan da at gözlüklü lise müdürünün tacizi altında inlemektedirler. Yetişkin aklı ve ergen yüreğini tek potada eritmeyi bilen John Hughes, hiç şüphesiz bir kuşağa, 80’li yılların en iyi gençlik filmlerini armağan etti. “Sixteen Candles”, “Pretty in Pink” bir yana, Kahvaltı Kulübü’nün üstadın en iyi işi olduğunu teslim etmek lazım. Gerçek bir kült film “Kahvaltı Kulübü”…
8- DERS TAHTASININ ÖTESİ (7.7 PUAN, 2008)
Önyargıları aşabilmek ve hayatlara dokunabilmek üzerine şahane bir film. Terapi etkisi yapan önemli sahneleri var.
Bazen bir film izlersiniz, bir hikaye dinlersiniz, işte bu hikaye büyük bir hayat dersi diye düşünürsünüz. Stacey Bess’in hikayesi böyle bir hikaye. Yaşanmış bir hikayeden uyarlanan filmde; 24 yaşındaki çiçeği burnunda öğretmen Stacey, her ne kadar bazı korkular ve ön yargılarla ilk dersine girse de, bir sığınma evinde, evsizlerden oluşan öğrencilerinin yaşamında büyük farklar yaratacaktır.
9- MASUM HAMLELER (7.5 PUAN, 1993)
Büyük Satranç Şampiyonu Bobby Fischer’in yolundan giden
Satranç ustası minik bir dahinin azim ve kararlılık dolu hayat hikayesi.
7 yaşındaki Josh Waitzkin, satranca oldukça meraklıdır. Annesi bir gün çocuğundaki bu yeteneği keşfeder ve geliştirmesi için ortam hazırlamaya çalışır. Josh’ın ilgilsini başlarda göremeyen babası ise, onun yeteneğini fark edince oldukça şaşırır. Ailesi artık onun daha başarılı olabilmesi için o dönemin ünlü satranç ustasıyla Josh’a ders vermesi için anlaşırlar. Josh, parkta parasına satranç oynayan, teorik alt yapısı fazla olmayan bir sokak satranççısı ile kendine teorik bilgiler veren satranç hocasının eğitiminde gelişimini sürdürmektedir.
10- 2 DİL 1 BAVUL (7.7 PUAN, 2008)
İki Dil Bir Bavul üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla yaşadıklarını anlatır.
İki Dil Bir Bavul üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla yaşadıklarını anlatır. Bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür içindeki yalnızlığına, çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine, çocuklardaki değişime tanık oluruz. Bu süreç boyunca öğretmen ve çocuklar birbirlerini yavaş yavaş tanımaya ve anlamaya başlarlar.
İlerleyen zamanlarda bu listeyi daha da büyütmek ve her eğitim filmi için ayrıntılı değerlendirmeler yapmayı planlıyoruz.
Eğer bu filmlerden izledikleriniz var ise yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.